Artık hepimizin elinde bir akıllı telefon var. Peki 60’lı 70’li yıllarda Türkiye’de iletişim nasıl sağlanıyordu? Daha kimsenin evinde telefon yoktu, telefon çok zenginlerin evlerinde bulunur birini aramak için önce Santral’den talep edilir ve sıra beklenirdi.
Aljazeera Türk, PTT emeklisi İclal Karçe ile güzel bir söyleşi gerçekleştirmiş. İclal Hanım’da eskiden iletişimin nasıl olduğunu çok güzel anlatmış ve günümüzle karşılaştırmış.
İclal Hanım, 1969’da İstanbul Sirkeci’deki Büyük Postane’de işe başlamış. İlk telefonu burada gören ve eline alan İclal Hanım o günleri şöyle anlatıyor: “60’lı, 70’li yıllar Türkiyesi’nde telefon alt yapısı sıkıntılı. Manuel santraller var. Şebeke de sınırlı, hat da. Görüşmeler için taleplerin yapıldığı, evde telefonu olmayanların Sirkeci Postanesi’nde uzun kuyruklar oluşturduğu dönemler.”
Geçen yıllar içinde Türkiye’nin iletişim alt yapısı geliştirildi. Ev telefonları artık her eve girmeyi başardı. Ardından cep telefonları çıktı. Ve şimdiyse Akıllı Telefonlar hepsinin yerini aldı.
İletişimin zorlu yıllarından geldiğimiz bugünlerde artık dünyanın her hangi bir yerindeki kişiyi tek dokunuşla arayabilir hale geldik. İnternet ve gelişen uygulamalar sayesinde artık yurtdışını ücretsiz arayabiliyor hatta görüntülü görüşebiliyoruz.
Aljazeera Türk’ün hazırladığı aşağıdaki keyifli videoyu izleyebilirsiniz.
https://www.facebook.com/AlJazeeraTurk/videos/1428370890526550/
Kaynak : Aljazeera